Hasta, bunalımlı ve uzun boylu bir Burçak'ın moralini ne düzeltir? Tabiyki mektup ve kartlar. Posta kutusunu açınca kafama düşen Eda'cığımın yolladığı mektuplar ya da ne bileyim postacı amcanın ibnelik yapıp kapının altından fıydırıverdiği ağzı yüzü dağılmış kartlar bence çok güzel bi şey. Görünce kendimi kaybediyorum sevinçten. Öyle ki, beklediğim bi' kaç mektup ve kart var, her gün posta kutusuna 25 kere bakıyorum yerlere kutuların üstüne bakıyorum yetmiyo kapının önünü tarıyorum gelmişler mi diye. Bugün kutuların üstünden görünen kart ve mektubu görünce sevinçten merdivenlerden düştüm. Evet sevinçten düştüm yoksa salak değilim hiç düşmem :') MEKTUP FİNLANDİYADAN GELMİŞ LAN. Yani tabiyki gelceğini biliyodum da ne bileyim bu kadar çabuk gelmesini hiç beklemiyodum mesela. Karta zaten bişey demiyorum, gelen kartlardan odamda bana yer kalmasın istiyorum aha o kadar çok gelsin işte *.*
Neyse aha mektıbım *.*
Mektubun arkasından da sevimsizce sırıtarak pozumu verdim hihi.
Ben daha önce buraya kartlarımı falan koyucam demiştim ama 3 taneden sonra koymamışım. Onun için ayrı bi blog açasım geldi ki bekle hemen açıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.